Suudi Arabistan’da Yaşananlar ve Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Suudi Arabistan’da yaşananlar çerçevesinde Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonunu değerlendirdi.


Devamı
Suudi Arabistan da Yaşananlar ve Suudi Arabistan ın 2030 Vizyonu
ABD ve Diğer Aktörlerin Bölgesel Stratejileri

ABD ve Diğer Aktörlerin Bölgesel Stratejileri

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt ABD ve Ortadoğu’daki diğer aktörlerin bölgedeki politik stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.


Devamı

Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"

Yıllarca mezhep grupları arasında bir tür "mecburi koalisyon"la yönetilen bir ülke Lübnan. Bugün Lübnan yeni bir bölgesel yarılmanın ve çatışma ortamının zeminine dönüştürülmek üzere. İran ve S. Arabistan'ı karşı karşıya getirerek bölgede geçmiştekinden çok daha etkili bir Sünni-Şii çatışması zemini inşa edilmek isteniyor. Plan, İslam dünyasında yüzyıllara sari bir parçalanmanın altyapısını oluşturmak, husumet tohumları serpmek.

Körfez bölgesinde ve Ortadoğu’da artan gerginliğin bölgedeki hiçbir aktör açısından fayda getirmeyeceği unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye’nin artan tansiyonu düşürme ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması konusunda önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.

Rusya’dan S-400 füze sistemlerini alırken Avrupalı müttefikleriyle de SAMP-T hava savunma sistemlerini alarak, Rusya ve Avrupa ile ilişkilerin birbirine alternatif olmadığını gösteriyor.

Ortadoğu'da İkinci Kaos Dalgası

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...


Devamı
Ortadoğu'da İkinci Kaos Dalgası
Türk-Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem Arayışları

Türk-Amerikan İlişkilerinde Yeni Dönem Arayışları

Aslında epeydir stratejik farklılıklar ve hukuki süreçlerin yarattığı krizlerin negatif etkisinden muzdarip olan Türk-ABD ilişkilerinde sınırlı da olsa oluşan fırsat alanları değerlendirilerek pozitif bir ivme kazanılabilir.


Devamı

Neden bahsediyoruz? Her şeyden önce Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik ABD'nin himaye edici yaklaşımından söz ediyoruz. Terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in iadesi konusundan... Türkiye geçtiğimiz hafta 3 iade dosyası daha sundu ABD'ye. Bundan sonra sunulacak bir dosya kalmadığını Başbakan Yıldırım net olarak ifade etti. Şimdi ABD yönetiminin harekete geçmesi gerekiyor.

İnsan haklarının ve hümanizmin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa Birliği ve AB üyesi ülkeler, kendileri için bir utanç kaynağı haline gelen bu durumu görmezden gelmekte ve gerekli ciddi tedbirleri almamaktadırlar.

Türk-ABD ilişkilerinin kötü dönemlerinden birinden geçtiği konusunda herkes hemfikir. İkili ilişkilerin tarihinde iniş-çıkışlar olduğu biliniyor. Ancak küresel belirsizliklerin ve bölgesel çatışma ortamının derinleştiği bir dönemde Ankara-Washington hattındaki problemler farklı bir yapısal krize işaret ediyor.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Başbakan Yıldrım’ın ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmesi hakkında değerlendirmede bulundu.