İstanbul Zirvesi Uluslararası Sistemi Etkileyecek Nitelikte Bir Başlangıç Noktası Olacak

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın İstanbul’da gerçekleşen dörtlü zirvenin Türkiye ve uluslararası sistem açısından önemi hakkında değerlendirmede bulundu.


Devamı
İstanbul Zirvesi Uluslararası Sistemi Etkileyecek Nitelikte Bir Başlangıç Noktası Olacak
Çıkış Yolu Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn Olmak

Çıkış Yolu: “Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn” Olmak

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?


Devamı

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın, İstanbul’da gerçekleşen dörtlü zirve hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye’nin çözümünde ABD’nin pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna düzenlediği operasyon hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Türkiye’nin ABD’nin Suriye politikasına karşı izlediği strateji hakkında değerlendirmede bulundu.

Dörtlü Zirve Daha Önce Etkin Bir Şekilde Çalıştırılamayan Cenevre Sürecini Güçlendirecek

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, Türkiye, Almanya, Fransa ve Rusya arasında İstanbul’da gerçekleşen dörtlü zirve hakkında değerlendirmede bulundu.


Devamı
Dörtlü Zirve Daha Önce Etkin Bir Şekilde Çalıştırılamayan Cenevre Sürecini
İstanbul Zirvesi nin Suriye deki Denkleme Etkisi

İstanbul Zirvesi’nin Suriye’deki Denkleme Etkisi

Dörtlü zirve, Türk diplomasisinin Suriye krizinde geldiği etkili konumu özetlemekte. Suriye iç savaşının başından itibaren ABD tarafından yalnız bırakılan Türkiye, 2015'ten sonra Rusya ve İran ile bir yol bulmak durumunda kaldı. Astana süreci ve Soçi Zirvesi Moskova ile birlikte çalışmanın parametreleriydi.


Devamı

Bu zirve Türkiye'nin örgütlediği, İran ve Amerika'nın dışarıda kaldığı, Avrupa'nın dahil edildiği, Rusya'nın da dengelendiği uluslararası kurumların yerine klasik diplomasi geleneğine dönüşü gösteren bir kırılma noktasıdır.

Hiçbir somut başarı hikayesi olmayan Veliaht Selman’ın adının sürekli olarak kriz ve kaoslarla anılması sadece şahsına yazılamaz. Kaşıkçı cinayeti başta olmak üzere yapılan tüm eylemlerde aynı zamanda ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’in katkısının olduğu ve eşdeğer sorumluluklarının bulunduğunun altı çizilmelidir.

Riyad'ın açıklamaları sık sık değişti. Önce Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığını, bilgilerinin olmadığını söylediler. Sonra çıkan bir arbedede öldürüldüğünü belirttiler. "Başına buyruk serserilerden" bahsedildi. En son da "planlı cinayeti" kabul aşamasına gelindi.

Türkiye karşı karşıya kaldığı bu kriz durumunda sağlam bir iletişim yönetimi başarısı ortaya koyarak taraflı tarafsız kamuoyunun takdirini topladı. Olumlu bir iklim oluşturdu. Bundan sonraki aşamada yapılması gereken bu pozitif tabloyu kalıcı hale getirecek iletişim stratejisinin uygulanmasıdır.